CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de geçen cumartesi günü ‘Güneş İzmir’den Doğuyor’ başlıklı bir etkinlik düzenledi.
Saat 11.00’de çağdaş ulaşımın, tarih ve turizmin, dayanışma ve
gençliğin, özgür sanatın, doğaya saygının, tasarımın ve dönüşümün,
kalkınmanın kenti ve başarının kenti İzmir’i anlatmak üzere yapılan
toplantının konukları İzmirlilerdi, bunun için de Ankara ve
İstanbul’dan gazeteciler çağrılmıştı. Ancak Başbakan Binali
Yıldırım da aynı gün ve saatte bir başka yerde ‘Kobilere nefes’
programı yapmak için İzmir’e gelmişti. Kocaoğlu, bu presten
rahatsızdı ‘davetli birçok işinsanının’ son anda gelmemesini ilginç
karşılamıştı.
Kocaoğlu’nun bu konuşmasının metnini okumalısınız. Piriştina’dan
sonra 14. yılının üzerine yeni bir dönem daha koymak ister mi?
Kendisini dinlediğimizde böyle bir ifadesi yok... Ama hem iktidara
hem de partisine ‘sitemler’ bulabilirsiniz. Başkan ‘adaylık’
açıklamasını hep sandığa yakın bir tarihte ilan etti. Bu bakımdan
‘aday değilim’ sürprizine de hazır olabilirsiniz. 14 yıl önce
“Tarafsız ve adil olacağım. Bireysel çıkarlara yönelik değil, ayrım
yapmaksızın, tüm İzmir ve İzmirliler için çok çalışacağım” diyen
Kocaoğlu çok çalıştı bu sürece... İktidardan başka kimse kendisini
çelmeleyemedi.
Üstelik ‘emanetçi’ gözüyle bakıldığı için şans vereni de yoktu. Ama
hep diri tuttu kendisini. İzmirlilerle birlikte yürüdü. CHP’li bazı
belediyelerin aksine ‘evrensel ahlak kurallarına uyan, örnek bir
belediye’ oldu. “Anahtar kelimem ‘yaşam kalitesi’dir” dedi. Kırsal
bölgelerde gerçekten güzel işler başardı; sütçüyü, çiçek
üreticisini, zeytinciyi, fidancıyı, arpacıyı destekledi. Köylüyü
mill...