FENERBAHÇE otobüsüne saldırıda kullanıldığı düşünülen av tüfeğinin olay yerine yakın bir mevkide bulunması, olayın amatör işi olmadığını gösteriyor.
Hiçbir amatör, tüfeğini kolay kolay terk etmez. Adam para
vermiştir.
Ayrıca tüfek bulunursa, kendisine kadar çıkılacağını/ulaşılacağını
bilir.
Ne kadar sarhoş olursa olsun.
Diyelim ki yaptığının farkına vardı ve korktu.
Tüfeğinden kurtulması lazım.
O zaman da, olay yerinin burnunun dibine bırakmaz.
Bıraksa bıraksa, o tüfeğin bulunmasını isteyen biri bırakır.
Peki o tüfeğin bulunmasını kim ister?
Sadece ve sadece delil saptırmak isteyen 'profesyonel' yapar.
Av tüfeği deyince, 22'lik saçma atan Flobert tüfekten
bahsetmiyoruz.
Domuz avında kullanılan 12'liklerden veya yakın kalibrede
olanlardan bahsediyoruz.
Kalibre derken yanlış anlamayınız. Saçma kalibresi ne kadar büyük
rakamla ifade ediliyorsa, saçmanın boyu o kadar küçüktür.
Diğer taraftan, hiç ama hiçbir şekilde vücuttan çıkarılacak
saçmaların o tüfeğe ait olup olmadığı tespit edilemez. Ne 'yiv' ne
'set' vardır. Bu durumda 'balistik iz' de bulunmaz.