BASININ eskilerinden Orhan Karaveli'nin 65 yılı aşkın gazeteciliğinin yanında yazarlığı da var. Atatürk çizgisinde iyi bir konuşmacı.
Son milletvekili seçimi ve günümüzdeki durum hakkında bakın ne diyor:
"Çok partili yaşama geçildikten sonra ilk seçimler 1946'da yapılmıştı. Yaşım tutmadığından o seçimlerde oy kullanamadım ama sonrakilerin hepsine katıldım. Kimilerini gazeteci olarak izledim. Bunların hiçbiri 7 Haziran'daki seçimler kadar önemli değildi. Sonuçta hepsi de ülkeyi bir süre için yönetecek parti ve kadroların belirlenmesine yönelikti. Bu seçimler ise eğitimi, yargısı, ordusu, polisi, 90 yıllık kazanımları altüst edilmiş; rotasından çıkarılmış ve hedefleri hoyratça çiğnenerek mevcut sistemi 'bekleme odası'na(!) kapatılmış bir ülkeyi ve toplumu bu gidişten kurtarma umudu yaratmıştı. Aldatılmış, sindirilmiş ve bölünüp parçalanmış bir toplumu yeniden birleştireceği inancını tazelemişti.
Seçim sonuçları ile toplum derin bir düş kırıklığı içine yuvarlandı! Biraz içlerine girerseniz insanların, bu durumu gözlerinden ve yüzlerinden okuyabilirsiniz. İnanılır gibi değil ama neyi değiştireceği bilinmeyen bir 'yeni seçim' kâbusu, milletin tepesine 'Demokles'in kılıcı' gibi sallanıp duruyor.
Kimlerdir bu kaosun sorumluları? Tek sözcükle partiler!
Oysa seçmen, isteyenin anlayabileceği net bir mesaj vermişti: "Ülkeyi bu hallere düşüren sizler, artık gidin; zaten % 40'tan fazla etmezsiniz! Siz, öteki partilere gelince. Meydanlarda iktidarın bozduklarını düzelteceğiniz ve sorumluları cezalandıracağı sözü vermiştiniz ya, işte size % 60! Onlara verdiğimiz oyun tam tamına % 50 fazlası. Buyurun, kurun bakalım hükümetinizi de vaatlerinizi yerine getirin.