FUTBOL Federasyonu Hukuk Kurulu her hafta bir sürü kulübü Ceza Kurulu'na sevk ediyor.
Ceza Kurulu da sadece gözlemcinin raporuna dayanarak cezaları basıyor.
Bana göre ceza kataloğunun en garip maddesi de ‘çirkin ve kötü
tezahürat’... Diyelim ki tribündeki yüz kişi, içinde argo kelime
olan bir slogan atıyor. Hemen rapora yazılıyor. Kulübe para cezası
veriliyor, diğer maçlarda yine çirkin tezahürat yapılırsa tribün
kapatılıyor. (Aslında bu tezahürat dili toplumumuzun kalitesinin
aynası.)
Güya seyirciye ceza veriliyor. Nerede, seyirci başka tribünden
bilet alıp yine stada giriyor. Olan kulübe oluyor. Bir tribün boş
kaldığı için hasılat azalıyor, ikinci kez para cezası ödemiş
oluyor.
Bu hafta da Fenerbahçe, Antalyaspor, deplasmanda oynayan
Trabzonspor çirkin ve kötü tezahürattan ceza kuruluna sevk
edildi.
Benim merak ettiğim konu, bu madde sadece lig maçlarında mı
geçerli? Milli takımımızın Konya’da oynadığı son İzlanda maçında
tezahüratın en çirkinini yaşadık. Kendini bilmez bir grup, maç
öncesi yapılan saygı duruşunda bir dakika sessiz kalamadı.
Tezahürat, ıslıklar... Saygısızlığın en büyüğü, çirkin tezahüratın
âlâsı.
Milli maçlardan Futbol Federasyonu sorumlu. Hukuk Kurulu’na
soruyorum:
Bu çirkin tezahürat nedeniyle Futbol Federasyonu’nu neden Ceza
Kurulu’na sevk etmediniz? Federasyona da para cezası verilmesi
gerekmez mi?