ORTADOĞU'ya sokulan çomak (Arap Baharı), kovandan fırlamış arılara benzeyen mülteciler olarak yönünü Avrupa'ya çevirdi.
Sıradan muhaceret değil, ölümüne göç hali var.
Merkel uluslararası diplomasi teamülünün dışına çıkarak, seçim
arifesinde Türkiye'yi ziyaret ediyor. Ana gündem maddesi, göçün
Türkiye sınırları içinde bloke edilmesi, oysa, ülkemizdeki
milyonlarca içsavaş mağdurunun finansal maliyeti karşılanamaz
boyutlara giderken, toplumsal maliyet hesabı henüz yapılamıyor.
Ortadoğu, emperyal labortuvarlarda üretilen Frankeştaynların, insan
eti yediği bir cehennem halinde, kadim medeniyetlerin çocukları,
sırat köprülerini geçer gibi, can havliyle Batı medeniyetine iltica
etmeye çalışıyorlar. Yeni bir yurt arayışında olan nüfus
hareketliliklerinin siyasal ve toplumsal sonuçları öngörülemez, son
zamanlarda hareketlenen göçmen sayıları şimdiden Avrupa'nın
kimyasını bozdu, oralarda tarih, yeni bir 'kavimler göçü' ile
tekerrür mü ediyor endişesi var gibi... Merkel, Avrupa'nın
çaresizliğinin ve de tek kurtarıcı olarak, Türkiye'nin görülmesi
nedenleriyle Türkiye'de... Göçleri, Türkiye'de durdurma
karşılığında, parasal yardım, Schengen/vize kolaylıkları, bir türlü
ilerlemeyen müzakerelerde bazı fasıllarının açılması ve benzeri
şeyler üzerinde pazarlıklar sürüyor.