YAKLAŞIK 3 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'da 6 Mart'ta bir
eyalette belediye seçimleri, 13 Mart'ta ise üç eyalette eyalet
meclisleri seçimi yapılacak.
Almanya’da eyalet ve belediye seçimleri çoğunlukla hep bir sonraki
genel seçimin provası olarak görülür.
Şimdi de 2017’de yapılacak genel seçimin bir habercisi olacak... Bu
seçimlerin çalışmaları eskiden genelde çevre, enerji, yol, konut,
çocuk yuvaları, işsizlik gibi yerel konular üzerinden
yürürdü...
Takip ettiğimiz kadarıyla bu kez öyle değil. Gündemin birinci
sırası varsa yoksa mülteciler...
Televizyonlarda açık oturumlar, gazeteler, dergiler aylardır
sayıları 1 milyonu aşmış sığınmacılar konusuna kilitlenmiş durumda.
Muhalefet, Başbakan Angela Merkel’e yükleniyor, kapıları sonuna
kadar açmakla suçluyor. Hükümet, “Durum öyle değil. Kapılar
savaştan kaçan Suriyelilere açıldı, bu insani bir görev. Başka
ülkelerden gelenler hızla geri gönderiliyor. Biraz bekleyin,
göreceksiniz her şey halledilecek” diye halkı sakinleştirmeye
çalışıyor. Halk ise bir o tarafa bir bu tarafa bakarak
gördüklerine, yaşadıklarına mı yoksa anlatılanlara mı inanacağını
şaşırmış durumda. Ama son seçim anketlerine bakılırsa Merkel’in
lideri olduğu Hıristiyan Demokratlar’a desteğin azaldığı görülüyor.
Hele sağ popülist parti Alternative für Deutschland’ın (AfD)
beklenmedik yüksek oranda oy almasından çekiniliyor.
Tablo şu... Merkel, şimdiki belediye eyalet seçimlerinden altı ay
önce yani geçen yıl ekim ayında Suriyeli sığınmacılara kapıları
ardına kadar açtı, “Biz bunu başarırız” dedi. Halk da
destekledi.
Ama geçen yıl 1.1 milyon sığınmacı geldi; ‘akın’ devam ediyor.
Yazın bu sayının daha da artacağından korkuluyor.
Bir de buna Köln’de yılbaşı gecesi yaşanan taciz olayları eklenince
mültecilere karşı hava değişti. Yani Merkel mülteci krizini Avrupa
çapında çözmek istiyor. Avrupa ülkeleri ise mülteci almak
istemiyor. Bu nedenle Merkel, bu konuda Avrupa’da yalnız kaldı. Tek
umudu da Türkiye... Ankara mülteci akınını önlerse Avrupa,
Türkiye’den belirli sayıda Suriyeli mülteci alacak. Şimdi gözler, 7
Mart’ta yapılacak Türkiye-AB zirvesinde... Aslında zirve 18 Mart’ta
planlanıyordu. Fakat bunu Merkel seçimler öncesine aldırttı. Amacı,
seçimlerden bir hafta önce “Ben bu sorunu çözüyorum” mesajını
seçmene vermek.
Merkel, Avrupa çapında çözüme ulaştığını göstermek istiyor. Türkiye
bu yükümlülüğün altından kalkabilir mi, Avrupa’nın istediği
şartları yerine getirebilir mi?
Yunanistan turist çekiyor
Almanlar turizmde ‘güvenliği’ arıyor
TURİZM açısından bakarsak mülteci sorunu Almanların kimyasını
bozdu. Sosyolojik anlamda ciddi değişimler var. İnsanlar daha
dikkatli bir tutum içerisindeler. Bu tüketim alışkanlıklarında da
önemli değişikleri beraberinde getirdi.
Almanlar için seyahat etmek, tatil yapmak, ibadet etmek gibi birşey
ancak bu yıl endişeliler!..
Alman toplumunun hayallerinin ilk sırasında 3-S (Sand-sea-sun:
Kum-deniz-güneş) geliyor. 3-S’nin yerini bugünlerde “security,
security, security” arıyorlar gidecekleri yerde.
Sultanahmet Meydanı’nda 12 Alman’ın öldürülmesi Alman turizm
piyasalarında travma yarattı. 1983 yılından itibaren Almanya’dan
Türkiye’ye turist akışı hiç gerilemedi. Ancak bu yıl işimize nazar
değdi diyor Almanya’nın ünlü turizmcilerinden Hüseyin Baraner.
40 yıldır turizmin nabzını tutan Baraner’e göre, Almanya’da
Türkiye’ye tatil satışları 1983’ten itibaren her yıl ortalama en az
yüzde 3 büyüme gösterdi. İki ülke arasında turizm faaliyetinin
toplam cirosu 5 milyar Euro. Bunun 3 milyarını Türk otellerine
yapılan ödemeler oluşturuyor, diğer 2 milyar Türk-Alman uçak
şirketleri, seyahat acentesi komisyonlarına ve sigortaya
gidiyor.
“Ancak bu yıl çok farklı” diyor, “düşük talep nedeniyle tur
operatörlerini ve seyahat acentelerini de peşinden krize
sürüklüyor. Zira çoğunun cirosunun yüzde 20’sini satışları
oluşturuyor.