AŞIRI derecede karbon salınımı küresel iklim dengesini bozdu, ısı arttı, çevre felaketleri yaşanmaya başladı.
Dünya bu hızda karbon salınımına devam ederse, küresel ısınma
süratle artacak, Arktik ve Antarktik buzullarındaki erime
hızlanacak, kuraklık ve yok olan ormanlar ile doğanın dengesi
onarılamayacak biçimde bozulacak ve insanlığın yok oluşuna uzanan
bir süreç yaşanacak.
Bu tespitler birer öngörü değil, bilimsel sonuçlar.
Sorun çok ciddi.
Paris İklim konferansı bu sorunları çözmeyi amaçlıyor veya
amaçlıyor gibi yapıyor.
Ana soruyu ise kimse gündeme getirmiyor; doğanın dengesini 200
yıldır kim bozdu?
Şimdi hangi çözümü üretiyor?
Karbon salınımındaki aşırılık 1800’lerin sonlarında başladı.
Buharın keşfi ve sanayi devrimi ile fosil yakıt yani petrol çağı
başladı.
Petrolün üretimi arttırıcı rolü her alanda kendisini gösterdi.
Petrol, insanlığa pek çok şeyi çokça üretme imkanı sağladı.
Sanayileşmenin beşiği olan İngiltere’nin zenginliği inanılmaz
ölçüde artarken, buna ABD de eklendi.
Onları Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Japonya gibi ülkeler
takip etti.