İSTANBUL Büyükşehir belediye meclisi gündemine geçen 12 Şubat
günü, 193 sayılı rapor ile 2016/289 numaralı dosya muhteviyatı olan
bir 'İstanbul Kart Yönetmeliği' geldi.
Günün şartlarına uyarlanan gayet masum görünen bu yönetmelik CHP
meclis üyelerinin düzeltelim ikazlarına rağmen AKP’li meclis
üyelerinin çoğunluk oylarıyla geçti. Umarız bazı yanlışları sayın
İBB Başkanı Topbaş görür ve onaylamadan geri gönderir.
Eğer aşağıda bahsedeceğimiz düzeltme yapılmamış olursa, Sayın
Topbaş imzasıyla İstanbul Valiliği’ne gönderilecek olan bu
yönetmelik yürürlüğe girmiş olacaktır.
‘Atalet’, Türkçe sözlüklerde ‘tembellik, işlemsizlik, eylemsizlik’
şeklinde açıklansa da herhangi bir harekete karşı birçok sebebe
bağlı olarak direnç gösterme durumu olarak tarif edilebilir.
Atalet içerisinde bulunanlar, istenilenin ne olduğunu, sorunu nasıl
çözeceklerini bildikleri halde hiçbir şey yapmama durumunda
olanlardır.
Hepimizin bileceği üzere Türkiye’de herkes anadilini özgürce
konuşabilir ve resmi yazışmalar dışında yazabilir. Türkiye
Cumhuriyeti’nde resmi yazı dili yani resmi dil ‘Türkçe’dir.
Devlet ve kurumları, kanun ve yönetmelikleri bildiğim kadarıyla
Türkçe hazırlarlar.
Dolayısıyla Türkçe alfabe kullanılır.
Aslında 1.11.1928 tarihli ve 1353 sayılı ‘Türk Harflerinin Kabul ve
Tatbiki Hakkında Kanun işin aslını ortaya koymaktadır.
EKSİK VE AYIP
İBB meclisine gelen yönetmeliğin içerisinde bir maddede alfabetik
sıralı şıkları görünce şaşırmamak elde değil. Ç,Ş,Ü,Ğ gibi Türkçe
karakterlerin kullanılmayarak yerine Türkçe alfabede olmayan Q,W,X
gibi harflerle yönetmelik şıklarını belirlemenin doğru olmadığını
düşünüyor insan.
Bu trajikomik durum bir gizli ajandanın varlığı olamayacağına göre
kullanılan yazılımın yabancı dil ayarından kaynaklandığını söylemek
en insaflı yaklaşım olmalıdır. Bu metni yazan arkadaş kullandığı
yazılımı Türkçe karakterlere göre ayarlasaydı bu sorun olmaz, şıklı
maddelerde yazılım her şıkkı otomatik olarak Türkçe karakterlerle
yazardı.
Ancak bu yanlışlığın tespiti karşısında ikaz edilmeye rağmen
umursamadan bu harfleri değiştirmeye yanaşmamak, başka bir fiilin
ya da fiilsizliğin göstergesidir. Bunun adı da ‘atalet’tir.
İBB meclisi, hukuk karşısında eksik ve ayıplı bir tutum
sergileyemez.
Ercan ERDEM-
İBB meclis üyesi
Günün sözü
◊ “Yeni anayasa bir aldatmaca. Amaç ve hedefleri başka bir şey,
oynanan bir oyunu görmemizi ve bu oyuna karşı durmamızı
engellemektir. ‘İlk defa sivil anayasa yapıyoruz’ denmesi Atatürk’e
ve bu millete saygısızlıktır.”
(Prof. Dr. Süheyl BATUM)
Hastanesini soydurmayan doktorların başına ne geldi
BABIALİ’nin ‘sağlık muhabiri ve yazarı’ Coşkun Bel ülkenin sağlık
sorunlarını ‘Ölümlerden Ölüm Beğen-Sağlıkta Kırmızı Alarm’ (Dahi
Yayıncılık) adlı kitabında topladı. “Ne yapmalıyız?” sorularına da
ayrıntılı yanıtlar veren Bel’in değindiği konular şöyle: Çile çeken
sigortalıları, hasta yoğunluğuna dayanamayan doktorların içinde
bulundukları güçlükleri, ‘tam gün’le doktorlar mağdur edilirken,
hastaların da perişan olduğunu, sağlık sistemimizin zafiyetini,
doktor kadrolarının altın değerinde oluşunu, bin tane tıp fakültesi
açılsa bile, kaliteli eğitim olmadıktan sonra bunların bir işe
yaramadığını, doktorların istifa sebeplerini, haksızlığa uğrayan
başarılı hekimleri, hastanesini soydurmayan doktorların başına
gelenleri, ülkemizde artan damar hastalıklarını, tehlikeli hale
gelen obeziteyi ve diyabet felaketini, kalp yetmezliğinde ve böbrek
hastalıklarında dünya şampiyonu olduğumuzu, bu gidişle kısa bir
gelecekte askere alınacak sağlam insan kalmayacağını, sağlıkta
mutlaka ‘kırmızı alarma’ geçilmesi gerektiğini anlatarak,
sorunların nasıl çözüleceğine dair çözümler dile getiriyor.
Önsözünü Rahmi Turan’ın kaleme aldığı kitapta Prof. Dr. Canan
Karatay, Prof. Dr. Cengiz Pata, Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen, Prof.
Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Prof. Dr. Özdemir Aktan, Yrd. Doç. Dr
Yavuz Dizdar’ın görüşleri de yer alıyor.