Sümer, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Evimiz bildiğimiz ve üstünde yaşamaktan asla vazgeçmeyeceğimiz Türkiye’mizde, çiftçi, üretici, kiracı ve emekli, gerçekten çok zor durumdadır. Üreticiler ortamlarda kendilerini yalnız, sahipsiz, güçsüz, çaresiz görmemeli. Her biri birkaç milyon insana ulaşan bu kesimlerin, yaşadıkları, ürettikleri ve tükettikleri alanlarda tüzel kişilikli yapılarda birlik içinde olmaları halinde, üretici, ara hizmetlerde olanlar ve tüketiciler arasındaki sorunları çözmekte zorlanmayacaklardır.”
AKIL VE VİCDAN
“İlk sıradaki insan hakkı, canlı hakkı olan yaşama, beslenme ve barınma hakkının ürünlerini yetiştiren, kanımca kutsal üreticilik yapan çiftçilere, siyasal ve inanç farklılıklarını ölçü almadan, birbirlerine saygı duyarak ve hoşgörü göstererek kooperatif veya eşit sermayeli şirketlerde iletişim, işbirliği ve güç birliği yapmalarını öneriyorum. Çiftçiler, bu yapılarda birleştirecekleri güçlerine dayanarak tüketiciye giden yoldaki kişi ve kuruluşları insana yakışan bir ekonomi dünyası için yönlendirebilecekler, akıl ve vicdanlıların etkili olduğu mutlu, endişesiz ve umut dolu ortamları sağlayabileceklerdir.