HAYDİ pehlivanlar meydana, 24 Haziran’da büyük seçim var! Ülkesi için heyecan duyan, milleti için genişlik ve de umut sağlayacak projeleri olanlar gelsin beri, dağarcıklarındakileri dinleyelim can ve güven tazeleyelim.
İpini koparan aday olursa, aday adayı aynaya bakmadan fotoğraf çektirirse, iki satır ‘tercüme-i hâli’ni yazamayıp, pür melalini görmekten aciz ise demokrasinin alanında bürokrat olmamalı derken, 1946’nın Demokrat Parti tüzüğünden okuduk; (genel başkanın değil G.İ.K.’nın yalnızca 6 müsteşar düzeyinde kişiyi aday yapma yetkisi vardı) şimdi becerikli, maharetli danışmanlar, daire başkanları, belediye başkanları, genel müdür ve valiler geçmişlerini temizlemeden adaylık yarışındalar, seçilirlerse ne alâ, seçilemezlerse bir üste kadro garanti nasılsa.
Bakınız Sultanahmet Camisi şerifine imam olabilmek için 12 şart koymuş ecdadımız, milletvekili olmak için tespit ettiği asgari şartlar; her aday kendisini önce bu eleklerde elesinler de bir ederini görelim.
İşte dedemin devletinde mebus olma kriterleri:
1- Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmeli. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların adamlığını bozup bozmadığı bilinemez.
2- Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp, halkın isteklerinin önünde fikir üretmeye, bilgi toplamaya muktedir olmalıdır.
3- Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamalı, sefih de olmamalı. Kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilmemeli.