TUĞRUL Türkeş, bakanlık teklifini kabul edince, kendi partisinden gelen, babasının mirasına ihanet ettiğine dair eleştirilere "Miras babamın helal mirasıdır, siz kimin mirasının üzerinde oturuyorsunuz" mealinde cevap vermiş. MHP 46 yıllık bir siyasi geleneğe sahip olmakla övünen bir hareket, zor sınavlardan geçmiş, hükümet ortağı olmuş, baraj altında kalmış, tekrar parlamentoya girmiş, eksik ziyade, % 13-15 arası bir seçmen desteği bandında hareket ediyor. 'Sansaryan Han'da tabutluklarda ağır işkencelerden geçen, ihtilal komitelerinde (Milli Birlik Komitesi) siyasete el koyan ve zaman içinde değişik siyasi şartlarda varlığını muhafaza ederek, büyüten ve bugün demokratik siyasetin önemli unsurlarından biri... Dünyanın en organize gençlik örgütlerinden birisi olan 'Ülkü Ocakları'nı, bugünün tehlikeli konjonktüründe dahi sokak şiddetine bulaştırmamayı da başardı. Devlet Bahçeli, iktidar ile her türlü işbirliğini, kendi gerekçelerini ortaya koyarak reddetti ve bu nedenle eleştiriliyor. Siyaset yapma üslubunu, alelusul eleştirmek bizim demokrasimize has bir durum, seçmen bu tavrı sandıkta değerlendirir. Şartlara göre, siyaset veya ilkelere göre siyaset üretmek partilerin inhisarında, AKP 7 Haziran seçim sonuçlarını, kendi demokrasi anlayışı bakımından, Türkiye yararına görmedi ve tekrar seçime yönelik siyasetler üretti ve amacına ulaştı, tekrar seçimlere gidiliyor... AKP 13 yıldır tek başına neredeyse 'Sultani bir hegemonya' ile yönettiği Türkiye'nin her gün artan sorunlarına çare arar görünürken, MHP taşın altına elini koymuyor; iktidar yandaşlarının görüp tasvir ettiği manzara bu... TBMM ve yasama fonksiyonu bloke edilmiş, seçim sonuçlarına rağmen, iktidar partisi değişik unvanlar altında hükümet etmeye devam etmiş, kimsenin umurunda değil... Oğul Türkeş'in ve aynı damardan ayrılan bir başka politikacının hükümette yer almaları, bu hükümeti seçim hükümeti yapmaz, yeni bir 'takiye hükümeti' yapar.
Rahmetli Türkeş 1980 öncesinde Demirel ve Erbakan'la birlikte iki 'Milliyetçi Cephe' hükümetinde yer almıştı, oğul Türkeş de tekrar 'seçim hükümeti'nde yer alıyor. İktidar saflarında yer almak için her dönem yeterli mazeretler vardır. Kimi eski CHP'li vekil gibi, Peygamber'in adını dahi kullanmaktan imtina etmeden yapar, bazıları da devleti hükümetsiz bırakmamak adına yapar. Olup bitenler Turancılıktan, Türk-İslam sentezine uzanan yolda, yeni sentez arayışları mı acaba!