Trakya’da atıkların bu kadar zararlı ve çok olmasının sebeplerinin başında özellikle tekstilde hala eskimiş çağ dışı proseslerin kullanılmasıdır. Türkiye’nin tekstilde Çin gibi bir ucuz üretim devi ile rekabet edebilmesinin en önemli tarafı da kimsenin kullanmayacağı, kirli ve eski teknolojiler... Afrika ülkeleri bile terk etti, bizde ise ‘iş yaptık’ diye ortalarda dolanıp hava atan firmalar var. Tek dertleri para, yenilik, iyileştirme, araştırma gelişme hak getire. Derin deşarj denilen ve halkı oyalamak için milyarlar harcanan, hiçbir ‘fayda’ sağlamayan, üstelik Ergene Havzası’nın atıklarını Marmara’ya da bulaştıran fiyaskonun hesabı sorulmalı.
Trakya’nın Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illeri topraklarını baştan sona toplamda 283 km uzunlukta olan Ergene Nehri’nin yok edilmesini görmezden gelemeyiz. Trakya halkının kanserden kırıldığı, Saroz Körfezi’nin 40 yıldır tüm bu kirliliklerle yok edildiğini niye göz ardı ediyoruz.