KADİR Dursun kaç yıldan beri seni Adıyaman'ın Tut ilçesine
götüreceğim diye... Geçen hafta bir düğün vesilesi ile gittik; 3800
nüfuslu bir ilçe...
Her yer dut ağacı ile kaplı; sonra ceviz, badem ve öteki meyve
ağaçları... Yüzyıllardır sağlık iksiri olan dutun yetiştiği bu
topraklar ne yazık ki yeterince değerlendirilmemiş...
Türkiye'nin bazı bölgeleri dutu hep taze yemiş... Şimdi de kuru dut
ve sonra da dut pekmezi ile öne çıkıyor.
Bir müzik organizasyon adamı –Antalya Piyano Festivali'nin kurucusu
ve yapımcısı olan Kadir Dursun Tut ilçesinde doğmuş...
Tut'un adı da 'dut'tan geliyor, çünkü orada 'dut'a 'tut' deniyor.
Yedi yıldan beri 50 dönüm üzerine 'dut bahçesi' yaratmış, çevresini
taş duvarlarla çevirmiş Dursun...
"Bu, dünyada ilk proje denilebilir. Benim 'dut bahçem'de organik
olarak yetiştirilen ve geleneksel yöntemlerle üretilen dut,
canlandırıcı ve yenileyici özelliği ile adeta bir şifa kaynağı"
diyor. Dr. Mehmet Öz 100 gram kuru dutun, günlük lif ihtiyacının
dörtte birini karşılayabildiğini belirtirken, "Şeker hastaları
rahat bir şekilde yiyebilir. Atıştırmak için yanlarında kuru dut
bulundurabilir; kuru üzüm gibi..."
Dünyada birçok sanatçıya kuru dut göndermiş; onlar da konserden
önce birkaç kuru dut alıyorlarmış...
Bu kadar değere sahip dutu yetiştirmenin yanı sıra dutu keşfetmek
de önemli. Dursun bu nedenle kuru dut ve pekmezin kullanımını
yaymak ve markalaştırmak istediğini...
Önümüzdeki yıllarda dutla ilgili bir araştırma enstitüsü kurup bir
çalıştay yapacağını anlatıyor. Ve diyor ki: "Bunu yaparken en büyük
amacımız bölge halkını da bu sürece katarak dutun kendi toprağı
olan 'Tut'ta markalaşmasını ve bölge ekonomisine katkıda
bulunmasını sağlamak. Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes'un
insanlık için en faydalı meyveler arasında ilk sırada gösterdiği
dutu, Tut topraklarından tüm dünyaya ulaştırmayı hedefliyoruz. 2015
yılının ekim ayından itibaren www.dutbahcem.com internet adresinden
sipariş vererek 'Dut Bahçem'de yetiştirilen dut ve dut ürünlerine
dünyanın her yerinden ulaşabilirsiniz."