23 YIL önce bugün Türk basınının özgür kalemi Uğur Mumcu katledildi.
Aradan geçen bu kadar uzun zamana rağmen bu cinayetin arkasındaki karanlık eller bulunamadı, azmettiricileri ortaya çıkarılamadı. Bu cinayeti çözmenin devletin ‘namus borcu’ olduğunu söyleyenlerin bu sözleri havada kaldı.
Araştırmacı gazeteciliğin en önemli temsilcilerinden, özgür ve bağımsız Türkiye sevdalısı Uğur Mumcu, laik ve demokratik Cumhuriyet’in, Atatürk ilke ve devrimlerinin de yılmaz bir savunucusu idi. Çalışmaları ve öngörüleri ülkemiz için hâlâ geçerliliğini korumaktadır.
Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun geçerli kılındığı günümüz Türkiye’sinde hukukun üstünlüğü ilkesine sıkı sıkıya bağlı olarak gazetecilik yapan Uğur Mumcu’yu çok özledik.
Cumhuriyet gazetesindeki ‘Gözlem’ isimli köşesinden Türkiye’yi gözlemleyen, olayların üzerine korkusuzca giden kalpaksız Kuva-yi Milliyeci Uğur Mumcu’nun temsil ettiği değerler ve gazetecilik ilkelerine bugün daha çok ihtiyacımız var.
‘Sakıncalı Piyade’ Uğur Mumcu’yu unutmadık, hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız.
Gazeteciliği ve yazarlığı ile
yeni kuşaklara örnek olmayı sürdüren Uğur Mumcu’yu sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
Ahmet AKIN
Koç gibi...
“BAK oğlum!” demiş babası, “Köyden on yumurta ile çıkan bir çocuğun öğretmen, subay, milletvekili, hatta Cumhurbaşkanı olabildiği yönetimin adıdır Cumhuriyet. Ona canın gibi sahip çık.”
On yumurta ile işe başlayıp imparatorluk kuranların da cumhuriyetidir bu Cumhuriyet.
Önceki gün kaybettiğimiz Mustafa Koç’un yönettiği imparatorluktan söz ediyorum. Yüz bin çalışanına ve on binlerce Türk insanına ekmek veren imparatorluk.
Yüz binlerce yoksul çocuğa eğitim fırsatı sunan, kültüre, sanata, toplum kalkınmasına hizmet eden, nesli tükenen fok balıklarına bile hayat veren bir imparatorluğun üçüncü nesil CEO’su. Dedesi, babası o imparatorluğun sahibiydi ama o torpille hiçbir yere gelmedi. İşe en küçük birimden başlayarak, yetişerek, tecrübe edinerek, denenerek zirveye tırmandırıldı. Gezi direnişinde, iktidar tarafından mimlenmek pahasına otelini genç çığlıklara sığınak yaparak sevildi, zihinlere kazındı.
Soy adı gibi, ‘koç gibi’ duruşuyla hepimizin sempatisini kazandı.
İnsanlığıyla, adamlığıyla, efendiliğiyle, vefasıyla, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e olan bağlılığı ile koç gibi bir Cumhuriyet çocuğuydu.
9. Cumhurbaşkanımız Demirel’in şu sözünü hatırlıyorum: “Bu ülkenin üç tane daha Koç’u olsaymış keşke...” Bir bakkal dükkânından doğan imparatorluktan söz ediyoruz.
Bugün o tabutun başında milyonların duası olacak ve o dualarla Hakk’a yürüyecek Mustafa Koç.
Koç gibi Cumhuriyet sevdalılarımız var çok şükür.
Mehmet Necati GÜNGÖR
O da cumhuriyetçiydi
MECLİS’in en keskin, en yiğit muhalifini, en renkli simasını Kamer Genç’i kaybettik. O da bir ‘Cumhuriyet koçu’ idi. Çalışkan ve cesur siyasetçi, tek kişilik muhalefet Kamer Genç bugün saat 14.00’te Kartal Cemevi’nden Tunceli’ye uğurlanacak.