GALİBA tam 'hasat' zamanında gitmişiz; o nedenle çok şey gördük. İstanbul'dan Tekirdağ'a giderken, yol üzerinde Silivri'ye bağlı Gümüşyaka Mahallesi'ne (eski köy/belde) sapıp, caminin yanından iki-üç km gidildiğinde sizi 255 dönüm üzerindeki 'Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi' karşılıyor.
Alternatif tarım araştırmaları yapıldığını görünce bu tarlalar üzerinde bu özellikte bir ‘çiftlik’ yaratanları kutlamak geldi içimizden... Yanında 100 dönüm de top çam piknik alanı var. Çamları 30 yıl önce diken dönemin belediye başkanı İsmet Agu’yu kutlamak gerek.
İBB’ye bağlı Silivri Belediyesi sınırlarındaki nüfus 165 bine çıkmış. Arnavutköy’den sonra 950 km2 ile İstanbul’un ikinci büyük ilçesi; üçüncüsü de Çatalca... Silivri’nin sınırları, Tekirdağ Büyükşehir ve 11 ilçesinden daha büyük... Son seçimlerde AKP, Arnavutköy’ün Karadeniz’e kadar uzatılan sınırlarından girilip Silivri’den Marmara’ya çıkış hesapları vardı... Büyükçekmece Gölü’nü de kapsayan daha minik bir ‘kanal’. Silivri o nedenle ‘imar rantı açısından’ göz koyulan bir yer... Silivri ve Çatalca’yı CHP alınca hesaplar gerçekleşmemiş... Belediye 22 mahalle ile 13 köye hizmet götürüyor, ki epeyce bir yük sayılabilir.
İstanbul’un bilinen yoğurt, topatan kavunu, börek festivali gibi etkinlikleri, Silivri’de yaşamı epeyce renklendiriyor.
Biz bir başka tarıma dönüyoruz... Silivri de neler yetiştiriliyor; melisa, lavanta, kekik, ısırganotu, karabuğday...
Klasik buğday ve ayçiçeğinin yerlerini bu aromatik bitkiler alabilir.
(Bu yazının devamını internetten okuyabilirsiniz.)