ÇANAKKALE Boğazı'nın çevresinde, daha doğrusu Edremit'ten Gelibolu'ya kadar bir hat üzerinde 'Rüzgâr Havzası' var.
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Gökçeada'da 1994'te deneme
yapmıştı. Türkiye tarihinde bir ilkti bu; üzerinden 25 yıl geçti.
En bereketli rüzgâr alanı... Bu alanın rüzgârı 'dumanı' alıp
götürür denilerek şimdi onlarca termik santral yapımı planlanıyor.
Ucuz bir bakış açısı... Bu projeler sadece dumanla gitmez...
Yağmurla, çiğle, sisle, kırağı ile o topraklarda kalır. Sonra da
toprağı, bitkiyi, hayvanı ve insanı öldürür!...
Kamu otoritesi ve siyasiler bunu görmüyorlar. Buraları 'Enerji
Havzası' diye adlandırdıkları için termik santralların da bu
bölgede yoğunlaşması konusunda bir strateji geliştiriliyor;
bilgisizce...
Bu bölge dünyanın en büyük 'oksijen kaynakları'ndan biri, yanı
başında Kazdağları var.
Dünyadaki en yüksek oksijen oranı burada...
(Enez Belediye Başkanı Ecz. Abdullah Bostancı bir ay kadar önce,
Enez coğrafyasının oksijen yoğunluğu bakımından Kazdağları'nın 2-3
puan üzerinde olduğunun tespit edildiğini söylemişti.)
Bu yatırımlar için daha uygun yerler bulunması mümkünken, sırf
'Enerji Havzası' diye buraya termik santrallar kurulması
niye?...