BAŞBAKAN Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinin birinci turunu bayrama kadar tamamlayabileceğini açıkladı.
AKP, 7 Haziran seçim sonuçları ile girdiği 'şok'tan sonra
kendisini toplamaya başladı. Meclis Başkanlığı, altın tepsi içinde
kendisine sunulunca, Saray ve etrafında, muhalefetin mevcut siyasi
durumu yönetemeyeceği düşüncesi ağırlık kazanmaya başladı ve erken
seçim, denemeye değer bir alternatif olarak öne çıktı...
Cumhurbaşkanlığı külliyesi, her gün iftar taamları ile dolup
taşıyor, gelenler sadece lezzetli iftariyeliklerden tatmakla
kalmıyor, Cumhurbaşkanı'nın gururunu okşayacak kuvvetli alkışlarla
cesaret de veriyorlar ve 'diş kiralarını' alıp ayrılıyorlar.
Koalisyon görüşmeleri, bu şartlar altında, teşbihte hata olmaz,
nafile namazı kılmaya benziyor.
Farz namazlarına bağlı olmayan nafile namazları, boş vakitlerde
sevap kazanmak niyetiyle kılınır. Siyaset jargonunda da, beyhude
sonuçlanacak liderler arası temas, kamuoyunda, 'görüşmeleri yaptım,
ama muhalefet uzlaşmadı' algısı yaratmak amacına hizmet eder.
Nafile namazları arasında bulunan istihare namazı, müminin,
herhangi bir işin sonunun kendisi için hayırlı olup olmayacağını
anlamak için kıldığı namazdır. Yine, nafile namazları arasında
bulunan yolculuk namazı, çıkılacak bir yolculuğun akıbetinin
hayırlı olması için kılınır. Başbakan, Cumhurbaşkanı ve
külliyesini, koalisyon müzakereleri için, kırmızı çizgiler olarak
açıkladığı için, üzerine aldığı görev gereği yapacağı görüşmeler,
yeni seçim yolculuğunun istiharesi için, bir nevi iman tazelemesine
yarayacak olup, herhangi bir siyasi çözüm üretmesi mümkün
görünmemektedir.