OYUNCULARIN çoğu yabancı.
Her yıl milyonlarca dolar dışarıdan ‘depikçi’ getirmek için harcanıyor. Sıradan vatandaşlar bu yapıların içine asla sokulmuyor. Sıradan üye olmak için bile çuvalla para talep ediliyor. Değerli tarım alanlarına haftada sadece 90 dakika kullanılan devasa mekânlar inşa ediliyor. Bunun bakımı, personeli, elektriği, suyu vb için fahiş paralar saçılıyor.
Kimi kulüplerin tepe yöneticileri nepotik (akraba kayırmacı) icraatlara yöneliyor. Seyirci, reklam, yayın hakkı gelirleri; kalkınma, eğitim, bilim için değil lüks yaşantılar için harcanıyor.
Yılda 30-40 maça çıkan genç çocuklar pahalı arabalı, kaşaneli, bol tatilli bir hayat sürüyor.
Gazetelerin 2-4 sayfası her gün depikçilerin görgüsüzlük abidesi maceraları için israf ediliyor.
TV’lerin abuk programlarında saatlerce oyunlardaki pozisyonlar yorumlanıyor. Milyonlarca TV’nin yılda harcadığı elektrik enerjisini bir hesaplasak bunalıma gireriz. 20 milyon TV’nin günde 10 saat boşa çalışması 20 milyon kilowatt/saat (kWh) ya da 20 megawatt/saat (MWh) enerjinin çöpe gitmesi demektir.
Bu enerjiyle 1000 fabrika ortalama 1 gün üretim yapar!