1 Temmuz’da yapılan ve üç adayın yarıştığı seçimde ipi
göğüsleyerek, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) yeni başkanı
oldunuz.
Tebrik ediyor, yeni görevinizde başarılar diliyorum...
20 yıldır değişik kademelerinde yönetici olarak görev yaptığınız
TİM’de şimdi kaptan köşkündesiniz.
İhracat gemisinin dümeni, artık sizin ve yönetiminizin
elinde...
Heyecanı, yaratıcı çalışmaları ve çalışkanlığı ile tanınan bir
ihracatçı olduğunuzu biliyorum.
Zira, TİM Başkanlığına adaylığınızı açıkladığınız basın
toplantısına da katılmış ve büyük bir heyecanla anlattığınız yeni
projelerinizi dinlemiştim.
Eğer, 2011 yılından 2016 yılına dek TİM’de çalışmış bir gazeteci
olmasaydım, böyle bir mektubu yazma ihtiyacı da duymazdım.
Bu mektup şekli olarak size tuhaf gelebilir; bir kurumun değişik
kademelerinde 20 yıl boyunca yönetici olarak görev yapmış birine, o
kurumdan bahsedilmesini absurd bir davranış olarak da
niteleyebilirsiniz, ama kaptan köşkünde oturanlar çoğu zaman alt
katlarda neler döndüğünün pek farkında olmazlar...
Beş yıl boyunca gazete ekini hazırlamak da dahil TİM’de çeşitli
görevlerde bulundum.
Uzun süre TİM’in Danışmanlar Kurulu’nda görev aldım; ta ki,
“gerekçesiz” olarak iş akdim feshedilene dek.
Zaten bir gerekçe de bulunamazdı; çünkü sözleşmem YK tarafından
yenilenmesine rağmen, ilgili yazı 45 gün boyunca muhasebeye
iletilmemişti.
Maaşımı alamıyordum, bu durumu ilgili birimlere ve genel sekretere
defalarca iletmeme rağmen, bir sonuç alamamıştım. Keyfiyetin hakim
olduğu bir anlayış vardı.
Yakınmalarım üzerine genel sekreter, ilgili birime yazının hemen
hazırlanıp imza için kendisine getirilmesi talima...