Sayın Gülle; insanlığın uzaya dolmuş kaldırdığı bir çağda,
ihracatçıların çatı kuruluşu TİM’in geldiği nokta bu
olmamalıydı!..
Siz de çok iyi bilirsiniz ki inovasyon sadece üretimde ve
teknolojide değil, asıl yönetim anlayışında olur.
Adam kayırmanın, keyfi davranmanın, ahbap çavuş ilişkisinin hüküm
sürdüğü bir TİM, 2012’de Türkiye İnovasyon Konferası adıyla
başlattığı etkinliği İnovasyon Haftası’na dönüştürerek sürdürse ne
yazar!
Eğer 16 yıldır iktidarda olan bir parti dahi, bürokrasi ve
kırtasiyeciliğin tutuculuğuyla baş edemeyip, daha hızlı karar almak
ve uygulamak adına Başkanlık Sistemine geçiyor ise, biraz durup
düşünmek lazım...
İki yıl önce kaleme aldığım bir köşe yazımda şöyle demişim:
Sadece bir şirket için değil, bir kurum, bir ülke için de ayakta
kalmak, zamanın ruhunu yakalamak inovasyondan geçiyor.
Artık eski olmanın, eskisi gibi bir avantaj sağlamadığı bir
süreçteyiz. 20 yıl önce şirketinizin logosunun hemen altında yer
alan “1920’den beri” ibaresi, tüketici üzerinde marka imajını
perçinliyor; güveni, tecrübeyi, güçlülüğü, devamlılığı ifade ediyor
olabilirdi, ama o dönem artık çok geride kaldı.
Bugün dünyada söz sahibi olan şirketlerin yüzde 60’ı, 15 yıllık
genç şirketlerden oluşuyor.
Eğer çağın dinamiklerini kavramıyorsa TİM’in 1993 yılında kurulmuş
olmasının ne anlamı var ki?
Mesajlaşma ve fotoğraf paylaşım sitesi WhatsApp daha 17 yaşında,
ama sitenin aylık aktif kullanıcı sayısı 1 milyarı çoktan aştı,
günlük fotoğraf paylaşımı ise 2 milyara ulaştı...
Steve Jobs, Apple'ı kurduğunda IBM, Ar-Ge için dünyanın parasını
akıtıyordu, ama ipi g&o...