Ürkektir, korkaktır, garanticidir TÜSİAD burjuvazisi. Devlet eliyle geliştirilmiş, yüksek gümrük duvarlarıyla korunan bir pazarda rekabetten uzak palazlanıp büyüdü.
Hatta konu burjuvaziyi desteklemek olunca; devlet, vatandaşının can güvenliğini de hiçe sayıldı; otomobiller emniyet kemeri ve boyunluk olmaksızın satışa sunuldu…
Ne yazık ki bu otomobillerin karıştığı trafik kazalarında, emniyet kemeri ve boyunluk bulunmadığı için binlerce insan hayatını kaybetti…
İş bununla kalsa da iyi, üretilen yerli çamaşır makinaları banyolarda adeta köşe kapmaca oynar gibi dans ederken, daha sonra bulaşık makineleri de bu kervana katıldı…
1990’lı yılların ilk yarısında AB ile Gümrük Birliği (GB) gündeme gelince, TÜSİAD’çı burjuvazi ayağa kalktı; “Avrupa firmalarıyla rekabet edemeyiz. Türkiye büyük zarar görür, ekonomi batar” diye büyük bir yaygara kopardı.
Ancak tüm bu yaygaraya rağmen AB ile GB anlaşması imzalandı ve Türkiye 1996 yılında GB’ye girdi.