Eğri oturup, doğru konuşmak lazım; Türkiye ekonomisinin sınırsız bir büyüme potansiyeli var ve bunu zaman zaman şaşırtıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Düşünün bu ülke daha bir yıl önce FETÖ gibi dünyanın en tehlikeli ve en sinsi terör örgütünün darbe girişimini atlatmakla kalmadı, ardından da PKK ve DEAŞ gibi kanlı terör örgütlerinin birden artışa geçen eylemleriyle baş etmeyi bildi.
Tüm dikkatler güvenlik meselesine çevrilmişken Türkiye, darbe yılında yüzde 2.9, darbe yılının ertesinde ise ilk çeyrekte yüzde 5.2, ikinci çeyrekte de yüzde 5.1 oranında büyümeyi bildi.
Bunu ayakta alkışlamak gerek…
Üstelik de bu yüksek büyüme oranları; dibimizde 3. Dünya savaşı provasının yapıldığı ve başta Avrupa olmak üzere Batının siyasi, askeri ve ekonomik ablukasına rağmen gerçekleşti!...
Öyle yüzde 5 deyip geçmemek lazım, Türkiye bu oranlarla, AB ve OECD ülkelerinin iki katı büyümekle kalmadı, IMF’nin yüzde 2.5’lik tahminini de ikiye katladı.