Başbakan Erdoğan’ın yerli otomobil konusunda ısrarlıydı çünkü; otomotiv sanayi, gelişmekte olan ülke ekonomileri için istikrarlı bir büyümenin yanı sıra, teknolojik gelişmeleri de hızlandıran ve diğer birçok sektörün büyümesine yardımcı olan lokomotif bir sektördü.
Tabii yerli otomobilin bir de, “biz de yapabiliyormuşuz” dedirten ve topluma güven veren psikolojik bir yanı da vardı…
Erdoğan sadece başbakanlığı döneminde değil, 2014’den sonra cumhurbaşkanlığı döneminde de yerli otomobil meselesini sık sık gündeme getirdi.
Hatta iş dünyasını teşvik etmek ve moral vermek adına, devletin her türlü yardımı yapacağını da sıkça vurguladı.
Bir iki cılız sesin dışında “bir babayiğit” çıkmayınca Erdoğan bir kez daha ve bu kez cumhurbaşkanı olarak yine TÜSİAD’a seslendi.
Erdoğan, 18 Mayıs 2017 günü TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında, “Dünya çapında bilinen markalara ihtiyacımız var. Bu konuda işadamlarımızın arkasındayız. Yerli otomobil konusunda adım atılmaması düşündürücü. TÜSİAD üyelerinden cesaretli adım bekliyoruz. Şu salondan babayiğit çıkmıyorsa dükkanı kapayalım” dese de, TÜSİAD’dan yine ses çıkmadı.