Amerikan Merkez Bankası (FED) eski Başkanı Ben Bernanke, “Bir grup olarak sanayi ülkeleri, daha uzun vadede cari hesap fazlalarına sahip olmalı ve gelişmekte olan dünyaya borç vermelidir; bunun aksi söz konusu bile olmamalıdır.” diyor.
Gelişmiş ülkelerin işi, gelişmekte olan ülkeleri finansal olarak yolmaktır. Şu anda ülkemizde yapılan da budur. Bankalarımıza ya da Hazine’mize döviz üzerinden çok yüksek faizlerle borç verdiler; adına “eurobond” dediler. Sonra da, sattıkları bu bonoları, Türk bankalarında, Türk halkına satılmak üzere, üzerine kâr primlerini koyarak pazara sürdüler. Türk iş adamları, hem dövizde kalmak hem de döviz üzerinden yüksek faiz almak için bu bonoları satın aldılar.
Yabancı bankalar, koydukları parayı 10-30 gün içinde geri aldılar. Türk zenginler daha zenginleşme yolunu buldular. Türk ekonomi yöneticileri de iyi bir sınav! verdi. Her zaman bizim paramızla bize borç verirler. Genel kaide budur. İşi bilmek için çok tecrübe gerekiyor. Zaten, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere kurdukları en büyük tezgah, işi bilenlerin iş başına getirilmemesine dayanır.