Son yıllarda yalnız Türkiye’de değil, tüm dünyada gerçek habere ulaşmak zorlaştı. Özellikle ABD Başkanı Trump’ın her fırsatta medyaya saldırması ve medyayı yalan haber yaptıkları gerekçesi ile suçlaması; diğer dünya liderlerinin de Trump’ı örnek göstererek, kendi medyalarını yalan haber yaptıkları nedeni ile suçlamasına neden oluyor.
Geleneksel olarak insan haklarını desteklediği bilinen ABD’de özgür basının bizzat kendi Başkanları tarafından dize getirilmeye çalışılması, tüm dünya liderlerine, özellikle de totaliter liderlere, özgür basını susturmak adına örnek oluşturuyor. Medya hemen her ülkede, iktidar taraftarı ve iktidar karşıtı olarak ikiye ayrıldığı için, ülke halkları gerçeği bilmekten çok, kendi tarafındaki medyanın dediğine inanmak durumunda oluyor. Örneğin, Kuzey Kore’de sadece hükümet yanlısı medya olmasına rağmen, halkın denilene tam anlamıyla inandığını görüyoruz.