Müzisyen ve bilici tanrı Apollon’un soyundan gelen Kalhas; o eskiçağda, Yunanistan halklarını yönetenlerle tanrılar arasında elçilik eden, en ünlü birkaç biliciden biriydi.
Örneğin Troya prensi Paris’le kaçan Yunanlı güzel Helena’nın sözde namusunu temizlemek amacıyla Troya’ya savaş açan Yunaistanlı Başkral Agamemnon’la tanrılar arasında hep aracılık etti bilici Kalhas...
TANRILAR ONU TROYA’YA GÖNDERDİ
Zaten daha savaş başlamazdan önce bilici Kalhas; Delfoy
tapınağında kendisinin bazı tanrılarla konuştuğu haberini ulaştırdı
Başkral Agamemnon’a. Çünkü tapınakta; “Hemen Agamemnon’un
ordularına katıl! “ demişti tanrılar ona. “Başları sıkıştığında
onlar hep sana başvuracaklar; biz de senin aracılığınla
buyruklarımızı bildireceğiz. Savaş sırasında hep Troya’da
olacaksın. Troya zaptedilip ateşe verildikten sonra, sen de
Yunanistan’a geri döneceksin...”
Yunanistanlı Başkral Agamemnon ve bilici Kalhas
Bu tanrı buyruğu gereğince Kalhas’ı hemen yanına aldı krallar kralı Yunanistanlı Agamemnon... Bu olaydan birkaç gün sonra da, komutanların önünde tanrılara kurbanlar kesilirken, aniden bir azman yılan çıkageldi tapınağın avlusuna!..
Yılan sürüne sürüne gidip tapınğın önündeki büyük bir ağaca tırmandı. Bir dalın yaprakları arasına yapılmış yuvaya girip sekiz yavru kuşu, biribiri ardına yuttu! Sonra da çığlıklar atmaya başlayan ana kuşu da bir solukta midesine indiriverdi!.. Böylece dokuz kuşu yutan yılan, yavaş yavaş sağılaraktan aşağıya indi ve iner inmez de, büyükçe bir taşa dönüşüverdi!... Herkesin ve de komutanların şaşkınlıkları geçtikten sonra; “Bu olay, tanrıların bize ulaştırdığı bir iletidir,” diye olup bitenleri yorumlamaya başladı bilici Kalhas. “Troya savaşı tam dokuz yıl sürecek ve onuncu yılında da kent yağmalandıktan ve yakılıp yıkıldıktan sonra evlere dönüş başlayacak...”