Barcelona’da yaşanan terör saldırısı, terör ve terör örgütlerinin anatomisi üzerinde yeniden düşünmemizi zorunlu kılıyor. Hiçbir terör örgütünün devlet desteği olmadan yaşayamayacağı ve terörün; devletlerarası güç mücadelesinin silahlı diplomatik yoluna dönüştüğü yeni dönemde, terör örgütleri yeni rolleriyle sahne alıyor. Özellikle iddialı devletler, yeni dönemin güç mücadelesinde cephe yerine cephe gerisinden yönetilen taşeronlarla yürütülen mücadele biçimini benimsiyor. Bu taşeron örgütler tıpkı şirketler gibi ihale alıyor ve bu ihalenin gereklerini yerine getirene dek varlık gösteriyor. Bu mekanizma hiç şüphesiz istihbarat servisleriyle iç içe işliyor. Bazen terör örgütlerinin iş tuttuğu servis sayısı birden fazlada olabiliyor ve bu durum bazen servisler arası çatışmaya da neden oluyor. Bu tür terör örgütleri, bilhassa 11 Eylül saldırıları sonrası dünyanın tanımaya başladığı El-Kaide ve onun yeni türevi DAEŞ tipi örgütler. İslam coğrafyasını hedef alan, Afrika’dan Asya’ya uzanan