Soğuk Savaş dönemi olarak tanımlanan iki kutuplu siyasal sistem çözüldükten sonra, uluslararası siyasi ortam içine düştüğü türbülanstan bir türlü sıyrılamıyor. Başta Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) olmak üzere ekonomik, askeri, kültürel alanda varlığını sürdürmek isteyen eskinin birçok uluslararası kurumu, yeni dönemin ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Savaşlar azaltılamıyor, dünyanın birçok yerinde barış umudu köreliyor, yeni çıkar hesapları adalet arayışını zedeliyor gelecek mazlumların hayal dünyalarına hapsoluyor.
Çıkarların boyunduruğunda güce dayalı hesaplar, her geçen gün insanlığın ortak yaşam alanlarını daraltıyor, nefes borularını tıkıyor. Uluslararası sistemde hukuka dayalı adalet sağlayıcı bir iradenin eksikliği, zalimlerin sınır tanımayan azgınlığını cesaretlendiriyor. İnsanlığın daha iyi bir yaşama duyulan özlemle beslediği geleceğe dair hayalleri, umutları zayıflıyor. Sürekli geçmişin tekrarları yaşanıyor ve gelecek sıradanlaşıyor. Böylece geçmişin tekrarlarıy