Türkiye ne zaman Batı ülkeleri dışında stratejik nitelik taşıyan önemli bir adım atsa, bazı çevrelerce hemen Türkiye Batı ekseninden kayıyor yaygarası kopuyor. Türkiye’nin ikili ilişkilerine yönelik de benzer yaklaşım sıkça sergileniyor. Özellikle Suriye üzerinden bir süredir ABD – Türkiye ilişkilerinde yaşanan sıkıntılara bağlı olarak Rusya ile atılan her adımın, ABD’nin alternatifi olarak sunulması da benzer bir anlayışın ürünü.
Şu hususun net olarak anlaşılması gerekir; ideolojik karşıtlık temelinde Doğu-Batı bloklaşmasına dayalı, iki kutuplu sistem çözülmüştür ve yerine tarifi kolayca yapılabilen bir sistem kurulamamıştır. Bu noktada yeni döneme dair ne yeni bir kurumsal yapı, ne de herhangi bir yeni bir güç dengesinin oluşumundan tam olarak söz edilebilir. Bu yüzden de uluslararası ortamın, esasen sistemsizlik girdabında olduğunu görmek gerekir. Buna göre uluslararası ortamda karşılıklı ilişkilerin, gelgitler tarzında seyrettiğini, güç mücadelesine dayalı uluslarara