Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TÜSİAD’ın Yüksek İstişare toplantısına katıldı. TÜSİAD başkanının açış konuşmasında özellikle AB konusundaki yaklaşımlarına karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne değin AB eliyle yaşatılan sürecin tüm gerçeklerini bir kez daha ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; ele avuca sığmayan dinamik Türkiye’nin aydınlık geleceğine yönelik ümit ışığını daim tutan, özgüven ve cesaret aşılayan çizgisini sürdürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında; “Bazı gerçekleri siz gözlemliyorsunuz ama biz yaşıyoruz. Yani AB dediğimiz zaman, AB Türkiye'ye kapısını açmış da Türkiye içeri mi girmemiş. 1963-2017... 54 yıldır bu ülkeyi atfedersiniz kapısında süründüren bir AB var. Türkiye'nin günahı ne de almıyorsunuz? Alınan ülkelerin hiçbirisi bizden daha iyi değil. Buyurun Bulgaristan, Yunanistan... Yunanistan'ın 400 milyar avro borcu var ama onu el bebek gül bebek ayakta tutmaya çalışıyorlar. Ama Türkiye'ye en son referandum sürecinde yaptıklarını gördünüz. Biz kapıkulu değiliz, bizim onurumuz ve haysiyetimiz var. Eğer bizi alacaklarsa eyvallah girelim ama gerçekler ortada. 15 faslı, 35 fasla çıkardılar. Aç kapa yapılıyordu fasıllarda, bizim kabul edildiğimiz bir faslın ardından aç kapa faslı kaldırdılar. Bu kadar haince Türkiye karşıtı bir karar alınması karşısında biz ne yapacaktık. Hâlâ bunlara yalvarıp ne olur bizi alın mı diyecektik? AB ile sıkıntılı giden siyasi ilişkilerden farklı olarak Gümrük Birliği’ni güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz” dedi. Bu gerçekliğin vurgulanması aslında; TÜSİAD’ın AB konusunda eksikliği, yanlışı, arızayı, sorunu sürekli Türkiye’de aramak yerine AB’yi sorgulamasının ve sıkıştırmasının tam üyeliğe daha büyük katkı sağlayacağına işaret ediyor.