Amerikalılar yani elin gavuru bizim “Kokuyor” diye etini, peynirini beğenmediğimiz, yününden yapılan yorganlarını attığımız koyunların yününden ilaç enkapsülasyon ajanı yapmışlar, gıdaları zenginleştirmişler, ilaç geliştirmişler, kompozit materyal yapmışlar, prebiyotik geliştirmişler, antioksidan olarak kullanmışlar, gıdaların bozulmasını engelleyici ajan olarak değerlendirmişler.
Kurbanda bile derisini kullanamayıp toprağa gömdüğümüz koyunun sadece yününden geleceği olan dev bir ekonomik alan üretmişler.
Yün gibi çevreyi kirletmeyen, doğal çözülebilen bütün ürünler gelecekte ekonominin en önemli kazanç alanı olacak.
**
Koyun yününden neler yapılabildiğini anlatan yukarıdaki bilgilerin yer aldığı makaleyi değerlendiren biyolog Can Kayacılar şöyle ekleme yapmış; “Koyun yünündeki keratin peptitleri, özellikle sistince zengin. Sistin aminoasidi gerçekten yaşamımızın birçok alanında çok etkin özelliklere sahip.
Özellikle içerdiği sülfür, birçok farklı bileşikle de etkileşime girebilecek...