Faiz sadece İslamiyet’in yasakladığı bir haksız kazanç biçimi değil, bozulmadan önceki dönemlerinde Yahudilik ve Hristiyanlık dinine göre de haksız kazanç olarak görülüyordu.
Roma hukukunda, M.Ö. 342 yılında bir kanun ile faiz yasaklanmıştı.
İslam öncesi ilk Yahudilerde yardımın bedelsiz ve karşılıksız yapılması esastı.
Din kardeşliği, zaruret içinde olanlara yardım, fakirlere, yoksullara karşı duyulan merhamet, sevgi başlıca ödünç verme sebepleriydi.
Tevrat’ta, faizle ödünç vermenin yasaklığına dair hükümler vardı.
Burada, “Kardeşin yoksul düşerse ona yardım et, faiz alma, kâr alma” ibareleri açıkça yazılıydı.