Yapılan yanlışların, hataların, eksiklerin bedeli ödeniyor ve hesabı veriliyorsa, yanlışı tercih etmemenin, dürüstlük ve doğrulukta ısrar etmenin, yanlışa sapmamanın da bir ücreti olmalı.
Her türlü yaramazlıkları yapma imkân ve gücü varken, uslu duran çocuğa aferin demek ve övücü sözlerle onu takdir etmek neden aklımıza gelmez?
Oysa hak etmiştir övgüyü.
Ancak en ufak bir yaramazlığında hemen öğüt vermeye ya da ceza kesmeye bayılırız.
Hem de kutsal aile disiplini adına!
Bazen de ceza yerine sürekli tehdit ederek çocukları doğru davranışa yöneltmek isteriz.