Siyasetten uzak duran hukukun egemen olduğu sivil örgütlerin çatısı altında toplanmış bir çoğunluk iş dünyasını yönetebilir.
Bugün küresel şirketlerin bu kadar şımarmalarının ve küstahlaşmalarının altında tüketicinin gücünü kullanmaması yatmaktadır.
Tüketici denilen müşteri yani insan, ne yazık ki satın alma gücünü şirketlere karşı kullanmamaktadır.
Onun tembelliği de iş dünyasında hukuk tanımayan küresel şirketlere yaramaktadır.
Boykotlar aynı zamanda şirketlerin sosyal denetimini sağlayan önemli ve gerekli eylemlerdir.
Oysa vatandaş, seçimlerde nasıl ki oylarıyla siyasal karar alma sürecine katılıyorlarsa, tüketici veya müşteri kimliği ile satın alma ya da almama tutumuyla iş dünyasını yönlendirebilir.