Bütün çalışma yerlerinde, fabrikalarda, bürolarda, “Zaman değerlidir, onu yitirme” ya da “Vakit nakittir, boşa harcama” diye levhalar yazılıydı.
Sonunda büyük kentin görüntüsü yavaş yavaş değişmeye başladı.
Eski mahalleler, eski evler yıkılarak, yerlerini tek tip apartmanlardan oluşan bloklar aldı.
Her şey tek tipti. İnsanların hayatları da aynıydı.
Zamandan tasarruf edeyim derken, yaşamları gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk hale sokuyorlardı.
Bu gerçeği sadece yüreğinin derinliklerinde hisseden çocuklar fark etmişlerdi. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanları yoktu.