Büronun camları büyük bir basıncın işareti olarak şöyle bir gitti geldi.
Şubat'ta da olmuştu aynısı sonra telefonlar son dakikalar ambulans sesleri doldurdu şehri.
Bu sefer değildir diye düşünüyor insan, olmamıştır bir şey diye umut etmek istiyor. Kısa sürüyor…
Evden gelen telefon “Bir şey mi oldu?..”
Demek yine bir şey oldu, demek yine Şubat'taki gibi.
Kapının önündeki asayiş ekibinin telsizinden Güvenpark'ta patlama kara haberini duyuyor kulak. Böyle bir anda neyi duyacağını neyi hissedeceğini neyi göreceğini otomatik olarak biliyor vücut.
Camın o gidip gelişini fark ediyor, telefonda sorulacak soruyu seziyor, polis telsizini duyuyor…
Herkes gibi önce Kızılay civarında olması muhtemel aile bireyleri, akrabalar, komşular, arkadaşlara ulaşmaya çalışıyor insan.