22 Eylül 2015’teki “Lafla peynir gemisi yürür mü?” başlıklı yazımda Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı başlamadan hemen önce İngiltere’ye sipariş ettiği iki dretnotun hikayesine değinmiştim. O siparişleri, birinin parası tamamen ödendiği halde vermeyen Londra Osmanlı’nın savaşa girme sebeplerinden birini daha döşemişti.
Dretnot meselesiyle ilgili bizi ilgilendiren bu ayrıntı kadar önemli bir husus da İngilizlerin savaş gemisi konusunda yaptığı çığır açıcı bu sıçramanın bizzat cihan harbine neden olma ihtimali.
Bütün sularda savaş gemileriyle arası kapatılmaz bir üstünlüğe sahip İngiliz donanması, zırhlı, daha hızlı, atış gücü yüksek ve daha isabetli dretnotu inşa ettiğinde büyük başarı kazanmıştı. Ama talih akla gelmeyeni de yanında getirdi İngilizlere…
Eski usul gemilerle devam etse hayat, Almanya dahil kolay kolay kimse karşısına dikilmeye cesaret edemeyecekti. Oysa şimdi Almanya da güçlü çelik başta sanayisiyle dretnot üretmeye başladı ve Britanya’nın asırlardır süren deniz hakimiyetinin karşısına ciddi bir rakip olarak çıktı.
Ada tersanelerindeki kadar olmasa da Berlin’deki iktidar da hızla savaş makinalarını sürmeye başladı açık denizlere.
Bir savaş tarihi yorumuna göre, Birinci Cihan Harbi’nin en önemli sebebi işte, Almanya’nın normalde yetişmesi mümkün olmayan bu yarışa, dretnotlar sayesinde başa baş girmesiydi.