Yapraklar sararmasa hava aniden soğumasa birden grip salgını evin içinde sırayla gezmese anlamayacak mısınız yazın bittiğini, güzün geldiğini.
Anlayacaksınız. Çünkü tecrübelerinizle biliyorsunuz zaten. Takvimleriniz var, hikâyeleriniz, masallarınız.
Dünyanın her yerinde aynı anda aynı mevsime girilmiyor gerçi; Kuzey Yarımküre'de sonbaharsa, Güney'de ilkbahar oluveriyor.
Ama bir de bütün dünyayı aynı anda aynı iklime sokan dönemler var; Yerküre bitki örtüsü atmosfer kadar ekonomi, siyaset, uluslararası ilişkilerin de kendi mevsimleri var. Ve orada da şimdi havanın birden soğumasına, hastalanan kimi topraklara sararıp solan toplumlara milletlere bakarak dönemin değiştiğini anlıyoruz.
Bundan çok değil 30-40 yıl öncesini ve sonraki iniş çıkışları hatırlayacak, anlayacak veya ilgili dönemleri okuyacak kaç kişi var bilmiyorum ama dünya sık sık bu büyük değişikliklerin yaşandığı bir yer.
Aynı anda birçok ülkede benzer liderlerin işbaşında olduğu; çatışma ve savaşların aynı anda arttığı süreçler kadar arkasından daha yumuşak dönemlere girildiğini biraz geriye bakarak anlamak kolay.
Şimdi bulunduğumuz yer belli ki dünyanın sonbaharı.
Ardından kış mı gelir tekrar ilkbahara mı döneriz belli olmaz, dünyanın kendine dair mevsimi güneşin çevresindeki dönüşü gibi sabit, art arda aynı hareketler gibi olmuyor. Daha karışık daha düzensiz onun mevsimi.
Şimdi hele çok daha karışık.
Tarih tekerrür etmediği ve artık içinde olduğumuz dünya geçmişteki o binlerce yıl içinde herhangi bir kesite benzeme ihtimalini kaybettiği için çok daha yeni bir şeyle karşı karşıyayız.
Bu yenilik aynı zamanda bilinmezlik demek.
Yanı başımızda, sınırımızın hemen ötesinde ne olacağına dair onlarca varsayım analiz içinden herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gelecek yok.
Suriye ve Irak diye iki ülke bundan meselâ çok değil bir yıl sonra aynı bütünlük içinde kalacak mı, kimse bilmiyor.
Bilinen, kalsınlar veya kalamasınlar diye planları, temennileri, hazırlıkları, çalışmaları olanlar.
Ama kimin dediği olacak orası hâlâ belirsiz.
Karmakarışık bir dünya, düzensizliğin düzen haline geldiği bir kaos, onca ihtimal ve seçenek içinde kıyasıya bir mücadele.