Son yazıda “Çoktan seçmeli hayat” başlığıyla futboldan örnek
verip Ortadoğu'da neler olabileceğine değinmemizin üzerinden gün
geçmedi, Pentagon'un Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti oluşması
için silah yardımı adımının haberi düştü ajanslara.
Amerika Birleşik Devletleri ya da ABD Başkanı Trump demedim.
Özellikle demedim. Pentagon, dedim.
Çünkü görünen o ki şu ara hele ki bu alanda kararları Pentagon
alıyor.
Pentagon ne?
Türkiye, bir çok alanda olduğu gibi bu alanda da yeterli kaynak
üreten, akademik çalışma yapılan bir ülke olmadığı için iyi kötü
çeviriler veya biraz uzman olmuşların anlatımları en çok da bizzat
Amerikan basınında çıkanlarla kim kimdir, hangi kurum neye karşılık
gelir, güç dengeleri nasıl işliyor… gibi sorulara cevap bulmaya
çalışıyoruz.
Görünen, Trump tıpkı seçildiği zamanki gibi yönetime tam hakim
değil.
Suriye'de aslında çoğunluğunu PKK'nın oluşturduğu belirli bir grup
Kürtlere silah yardımını onaylamasının ardından FBI Başkanını
görülmemiş şekilde görevden alması bir güç gösterisinden çok içinde
bulunduğu zafiyetten kurtulma çabasının adımlarından biri olarak
yansıyor.
Artık yönetimi yavaş yavaş eline mi alır, başladığı gibi hep “topal
ördek” olarak mı sürdürür, göreceğiz. Ve bu durum bizi yakından
ilgilendiren bir süreçle kesiştiği için ilgi alanımızda. Suriye
başta olmak üzere Ortadoğu'da kararları Başkan mı Pentagon mu
verecek?
Kısa vadede görünen o ki Pentagon veriyor. Silahlı güç yani. Sadece
silahlı değil bir planı ve stratejisi olduğu da görülen bir
güç.
Olup bitenlere bakınca ister istemez Amerikalı gazeteci Seymour
Hersh'in Suriye hakkında daha önce yazdıkları akla geliyor. Hersh
çok önceleri Pentagon'un Obama'nın politikalarına karşı çıkıp ve
kimi manevralarla bunları önleyip başka bir yol tutulmasına,
ABD'nin politikasını radikal şekilde dönüştürmesine neden olduğunu
yazmıştı.