33 asır sonra Kadeş Kalesi'nde yeni bir anlaşma imzalanabilir
mi?
Kim bilir ama neden olmasın?
Anadolu'daki Hitit ve güneyindeki Mısır yani döneminin iki büyük
süper gücünün hesaplaşma yeri aralarındaki Suriye olmuştu ta
1280'lerde. Hitit üstünlüğü ile başlayıp sonra Mısır'ın kısmen
dengeyi sağladığı savaşın sonunda yazılı ilk anlaşma yapıldı.
İlkokuldan beri öğretilen, sınavlarda, genel kültür sorularında
sıkça karşımıza çıkan anlaşmanın hikâyesi bu. İlk olduğu için
değerli.
O “ilk”in günümüze kadar ışık tutması şaşırtıcı değil. Coğrafya
aynı, sebepler benzer, taraflar öyle böyle denk güçlere sahip.
Suriye'de iç savaş olarak başlayıp uzadıkça uluslararası bir
mücadeleye dönüşen çatışmalarda kim yok ki? Kaç ülke ve kaç örgüt
var saymaya kalksanız sayfalar tutuyor. Dünyanın temel aktörlerinin
tamamı orada. Yetmedi, yenileri de geliyor, geleceğini açıklıyor
sürekli.
Yarın bir gün sembolik de olsa Japon birliği gelirse sürpriz olmaz;
Danimarkası, Macaristanı bile varken…
Ama herhalde bunun bir sonu olacak.
Daha kaç yıl sürebilir ki bu savaş?
Fiilen Irak-Suriye toprakları kaç parça, haritalara bakınca
anlıyorsunuz. Irak bu vartadan belki küçük bir parçası eksilerek
çıkar ama Suriye belli ki üç parça artık; Akdeniz kıyısındaki butik
Nusayri devlet rejim ve Rusya'nın görünüyor. Işid ve diğer
grupların elindeki ortada bulunan geniş topraklar muhtemel
parçalanmada Sünni kimliği öne çıkan bir devletin yolunu açtı
çoktan. Bu müstakbel devletin Irak'tan bir parça alıp
alamayacağını, alırsa boyutunu şimdilik kestiremiyoruz.