Şöyle iyi bir kar yağdığında yapılacak onca şey var. Pek
kalmamıştır ama evin içine o kardan birkaç kürek atıp ot süpürgeyle
halıyı temizlemek, havayı değiştirmek yaygındı bir zamanlar.
Sobanın üzerinde çay kestane, alttaki kül kısmında patates
olması…
Şimdi ne ot süpürge var ne soba ne karla temizlenmeye ihtiyaç
duyulacak evler mobilyalar halılar.
Kartopu ve belki kardan adam kaldı geriye.
Şimdi eldiven ya da atkı belki bir süveter örecek öyle teyze hala
abla anneanne babaanne de kolay bulunan şeylerden değil.
Giden gidiyor, değişen değişiyor.
Değişmeyen şey her zorluğun, soğuğun, dönüşümün kendi sıkıntıları
kadar imkânları da barındırmaya devam etmesi.
Hepimiz ekonomist olduk harıl harıl konuşuyoruz.
Neler neler okuyoruz kim bilir.
Sağcısı solcusu muhafazakârı liberali taraftarı muhalifi elin
yabancısına kadar kim ne yazmış; pariteler, faiz oranları, bilmem
ne parasının lirayla kıyası, uzun erimli ve kısa vadeli grafikli
anlatımlar, tarihten örnekler, en uçuk senaryolar…
Kendimiz dahil sağımız solumuz uzman oldu, ekonomist doldu.
Ben bunca yazı konuşma tartışma içinde kendi gördüğümü söyleyeyim;
ne olacağı hiç de belli değil gibi.
Daha 1 Kasım seçimlerinden önce 2016'da doların 4 lirayı aşacağı
öngörüsünde bulunan ciddi bir analiz de okudum, yaşanacak bütün
dalgalanmalar sonunda 3 liranın biraz üzerinde durulacağından emin
olanları da.
Yıllar içindeki enflasyona göre değerlenmesinin bugün geldiği nokta
olduğuna ikna edeni de var, bütün bu yükselişin köpük olup yakında
uçağını söyleyen göze çok gerçekçi akla çok yakın olanı da.