CUMA: Madem 19 Mayıs madem bayram madem evdeki iki gencin ödüllendirilmesi hakları; ailece sinemaya gidilmesine karar veriliyor. Vizyonda pek dişe dokunur film yok.
Dönem filmi olması, önemli bir şahsiyetin hayatından bir kesit vermesi nedeniyle ortak düşünce Genç Karl Marx'a gitmek. Işıklar tekrar yandığında kararın doğru olduğunda herkes hemfikir. Senaryo, konuya yaklaşım, oyunculuk, tarihsellik, sahneler, kurgu, müzik… iyi bir iş çıkmış.
199 yıl önce bir Mayıs ayında doğmuş Marx'a güzel bir hediye olmuş.
Mesele sadece iyi çekilmiş, kendini izleten bir film değil, aynı zamanda izleyicisinin insanlık tarihi için uzun uzun düşünmesini sağlamayı başarması.
Eğer o vahşi kapitalizm döneminde bu itirazlar yapılmasaydı dünya nasıl biçimlenirdi tahmin etmek kolay değil. Sadece insanlık tarihi açısından değil dünyanın gidişatına dair bir düşünürün içinde bulunduğu koşulları, çağdaşlarını, tartışmaları, kişisel özelliklerini görmek açısından da ilginç bir film.
Başkentte zaten sadece üç sinemada gösterime giren filmi on kişiden az izleyiciyle birlikte seyrettik.
Çıktığımızda, yağmur yağsa mı yağmasa mı kararsız bir hava vardı.