İcadından sonra tarihi yönlendiren, en derin notları hafızalara
kazıyan fotoğraflar vardır.
İspanya İç Savaşı'nı bir askerin vurulma anıyla ya da Hiroşima ve
Nagazaki'ye atılan atom bombasının dehşetini yaralı yüzlerle okuruz
en çok…
Vietnam'da sokak ortasında infaz edilme anı ya da napalmle
bombalanmış köyünden biri elbiseleri bile yanmış çırılçıplak kızın
olduğu kaçan çocuklar…
ABD'de daha lüks olan beyazlarınkini kullanmaları yasak olan
lavabonun yanında kendileri için konulmuş kötü musluktan su içen
siyahi adam…
Tiananmen Meydanı'nda tankların önündeki o öğrenci; Sudan'da
ölmekte olan çocuğun başında bekleyen akbaba…
Halepçe'de zehirli gaz soluyarak ölmüş ana oğul veya Ebu Garip
Hapishanesi'nde işkencenin anlık görüntüsü…
Bazıları tarihin değişmesine, yanlışın düzelmesine ciddi katkıda
bulundu.
Ama hep gerçeği anlatmadı fotoğraflar.
Irak işgaline giden yolu açmak için kullanılan petrole bulanmış
karabatak görüntüsüyle Saddam'ı şeytanlaştırma çalışması bir
filmden alınmış propaganda malzemesiydi. Tıpkı 2. Dünya Savaşı'nda
Iwo Jima Adası'na bayrak çeken Amerikan askerleri karesinin kurgu
olması gibi. İlkiyle kaç trilyon dolar harcandı, kaç trilyon dolar
el değiştirdi ve daha ne kadarı el değiştirecek… hâlâ içindeyiz,
yaşıyoruz, öğreniyor, öğreneceğiz… İkincisiyle ABD'nin savaş
finansmanı için 26 milyar dolarlık tahvil sattığı söylenir ki
bugünkü değeri yine trilyon dolarları bulan bir kaynaktı.