Yaşar Taşkın Koç Yeni Şafak Gazetesi

Songüz

Basın üzerine söyleşi yaptığımız zamanlarda genellikle hayatımızı şu üç şeyin çok etkilediğini söylerdim: Medya, hukuk ve sağlık. Bu üç sektör günlük...

08 Kasım 2016 | 141 okunma

Basın üzerine söyleşi yaptığımız zamanlarda genellikle hayatımızı şu üç şeyin çok etkilediğini söylerdim:
Medya, hukuk ve sağlık.
Bu üç sektör günlük hayatımızı en çok etkileyen, yöneten kurumlara dönüşüyor gittikçe.
Sağlık ne yiyip içeceğimizi, nasıl yaşamamız gerektiğini biz uysak da uymasak da dayatmaya, dikkatimizi çekmeye devam ediyor.
Hukuk zaten malum…
En geniş anlamıyla medya da neyi nasıl görmemiz gerektiğini, nasıl düşünmemiz gerektiğini dikte ediyor her dakika. Şimdi sinema, tiyatro, gazete, televizyon gibi konvansiyonel olanların yanına sosyal medya büyük bir güçle girdi ve onun da bu dikte etme konusunda diğerlerinden farkı yok.
Daha fazla çeşitlilik arz etse de sosyal medyanın yönetme yönlendirme konusunda ayrıcalığı yok onun da.
Daha fazla mahalle varsa da bir o kadar da daha fazla mahalle taassubu var. Ortadan bir şey söylemek veya üçüncü şıkka işaret etmek ya da söylenen bir şeyden şüphe etmek orada da büyük günah ve taş atma konusunda herkesin eli maşallah pek mahir. Kimsenin günahsız olma gibi bir kaygısı yok. Herkes keskin nişancı, attı mı alnının ortasından gözünün üstüne çakıyor herkes.
Bu kadar çok “bilgi”, iddia, teşhis ve tedavi arasında artık meşrebinize hangisi uygunsa onu almak zorundasınız.
Kafanızın karışma ihtimali büyük tehlike.
Kafanız karışmasın sakın.
Karışmasın ama nasıl karışmasın?
Annenizin ünlü terliğinin bacağınızı yakmasıyla kafanızı sıyırması arasındaki capcanlı hatıralarınızın arasına bir savcı giriveriyor işte.
Anası kızıp oğluna terlik fırlatmış ve şimdi açılan davada terlik silah oluvermiş.
Otobüste hemşireyi tekmeleyen zanlının iki defa tutuklanıp iki defa serbest kalması ve üçüncü kez yine tutuklanmasından daha karmaşık olanı hukukçularımız icad edip bıraktı önümüze.
Sağlıkçıların araya girmesini bekliyorum şimdi tedirginlikle.
“Ana terliği yemek sağlıklıdır” diye bir demeç örneğin.
Sonra onların birbirine girmesini tıpkı kolesterol, tereyağı, yumurta, şeker konularında olduğu gibi.
En iyisi bu üç sektörün kafa karıştırma uzmanlığından sıyrılıp kendi bildiğimiz gibi yaşamaya çalışmak.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Elde var bir 12 Ocak 2018 | 181 Okunma Karmaşık gibi ama değil 09 Ocak 2018 | 1.454 Okunma Otomatik cihazlar ve zihnimiz 05 Ocak 2018 | 2.381 Okunma Yarım trilyonluk oyuncak galerisi 19 Aralık 2017 | 2.476 Okunma Yahudi cep telefonu 15 Aralık 2017 | 291 Okunma