ABD'de bir eşcinsel kulübünü basıp makineli tüfeklerle insanları
tarayan şahıs 50 kişinin ölümüne bir o kadarının yaralanmasına
neden oldu.
Katliamdan önce acil servis telefonuna Işid'e bağlılığını bildiren,
ailesi Afgan göçmeni eylemcinin bir güvenlik şirketi çalışanı
çıkması günün ilerleyen saatlerindeki sürprizdi. Dahası geçtiğimiz
iki yılda FBI kendisini iki kere sorgulamış. Bir aydır da gözetimde
tutulan Ömer Sadık Metin bütün bu duruma rağmen yasal ve legal
yollarla otomatik tüfek satın alıp bu cinayetleri işleyebildi.
Akla ister istemez sosyal medyada da işaret edilen 2013'teki Boston
saldırısı geldi. Tayfun Er'in Takvim gazetesinde bu saldırıyla
ilgili yaptığı onca titiz haberden biliyoruz ki saldırının
şüphelileri iki Çeçen asıllı kardeşten biri ölü yakalandı, diğeri
elleri havada teslim olduğu halde alnına nişan alınıp ağzından
vurulmuştu.
Massachuttes Üniversitesi'nde eğitim görmeye başlayacak kadar
başarılı, çevresinde sevilen kardeş Cahar Tsarnaev yine de ölmedi
ve yargılamalar boyunca suçsuzum demesine rağmen geçtiğimiz yıl
hukuk hiçe sayılarak neredeyse yargısız infazla idam cezasına
çarptırıldı.
Anneleri, öldürülen ağabey Tamerlan'ın sürekli FBI takibinde
olduğunu söyleyip, “24 saat izlenen biri bu saldırıyı nasıl yapar?”
diye sorarak çocuklarına tuzak kurulduğunu iddia etti
çaresizce.