Tarihte ne olup bitmiş bakmaktan alamaz insan kendini istese de istemese de. Kimi memurların geçmeyen alışkanlığıdır ya Resmi Gazete’yi açmak her sabah, çoğu insan için de geçmişi taramak kaçınılmaz bir alışkanlıktır.
Tarih yargılamayı, yargıyı test etmeyi, kıyası öğretir. Varoluşunuzun anlamı için de verdiğiniz kararın doğruluğu için de dönüp bakacağınız en güçlü veri hep tarihtedir.
Ben bu yazıyı yazarken meselâ tarih Kudüs’ün ilk Haçlı Seferi’nde el değiştirdiğini ve ilk haçlı hükümdarının dört buçuk asır sonra dün atandığını okuyoruz. Daha bir yüzyıl ellerinde tutamadan tekrar Selahaddin Eyyübi geri alacak ve şehir 12 asır Müslümanların elinde kalacaktı. Ta ki 1917’de 1. Dünya Savaşı’nda tekrar el değiştirene kadar.
Cihan Harbi’nin bu coğrafyaya yaptığını anlatan kitaplar, araştırmalar, hatıralar koca bir külliyat tutuyor. Ama bizi ayrıca ilgilendiren şeyler de oldu yine bir Temmuz günü. Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın ilân ettiği Misak-ı Milli’yi 18 Temmuz 1920’te Büyük Millet Meclisi’nce de aynen kabul edilerek üzerine yemin edildi. 97 yıl önce bugün yani…
Yahudilerin öpmek ve yağ sürmek için izin alamadıkları duvarın olduğu şehirden Hazreti İsa’nın tefecilerin dükkânını basıp ortalığı dağıttığı Kudüs’e, Haçlı Seferleri’nin ideolojik ve teolojik Kızıl Elma’sından günümüze tarih nasıl bir seyir izlettiriyor…
Ve hemen üzerindeki topraklarda yani ağırlıkla Irak ve Suriye’de bugün yaşananlar; İstanbul ve Ankara’da ayrı ayrı aynı şekilde, noktası değişmeden kabul edilen Milli Ant…