15 Temmuz’un 3. yıldönümünü yurtdışında, darbe teşebbüsünün büyük bir kaygıyla izlendiği, başarısız olduğunda da, Türk halkının şanlı zaferinin halk tarafından büyük bir coşkuyla kutlandığı Ürdün’de idrak ettik. Maarif Vakfı’nın Ürdün’e özellikle Arapça dil eğitimi için giden Türk öğrencilere hizmet için kurup tefriş ettiği Öğrenci Yurdunun açılış merasimi özellikle bugüne denk getirilmiş.
Yurtdışındaki eğitim faaliyetlerini kendi karanlık örgütlenmesi için paravan olarak kullanan FETÖ’nün eğitim kurumlarını devralmak ve yurtdışında Türkiye adına eğitim faaliyetlerini sürdürmek üzere kurulmuş olan Maarif Vakfı’nın yurtdışındaki böyle bir faaliyetine katılarak 15 Temmuz’u idrak etmek, olabilecek en anlamlı yollardan biri. Eğitim faaliyetini karanlık emellerine alet etmeye karşı, olabilecek en açık, şeffaf ve hayırlı şekillerde bir eğitim faaliyeti kötülüğe karşı iyiliğin en çarpıcı ikamesi.
Vakfın, halihazırda faaliyette bulunduğu ülke sayısı 58’e, koordinatör atanmış ülke sayısı 55’e ve bütün bu ülkeler içinde eğitim faaliyetine başlamış olduğu ülke sayısı da 33’e ulaşmış durumda. Kurulduğundan beri geçen üç sene içinde çok önemli bir mesafe kat etmiş olduğunu gösteriyor bu rakamlar. Tabii daha önemlisi bu faaliyetlere katılanların taşıdığı aşk, heyecan, idealist motivasyon. Maarif Vakfı ilk kurulduğunda bunun bir resmi kurum olarak sivil bir toplumun, hele bir dini yapının taşıdığı heyecan ve motivasyondan yoksun olabileceğine dair duyulan kaygılardan eser kalmamış olduğunu söyleyebilirim. Maarif Vakfı başkanından bütün çalışanlarına kadar ne yaptıklarını çok iyi bilen, hisseden ve yaptıkları işi gönüllü bir faaliyet gibi yapan insanlardan oluşuyor. Demek ki devlet organizasyonuyla da uygun insanların istihdamıyla büyük işler yapılabiliyor dedirten bir performansı var vakfın.
Şimdiye kadar bir çok ülkedeki Maarif Vakfı eğitim kurumlarını ziyaret etme ve çalışanlarıyla sohbet etme fırsatım oldu. FETÖ okulları adına o çok övünülen yüksek motivasyonun, çok daha fazlasını gördüm, üstelik çok daha sağlıklısı, daha şeffafı ve ne için çalıştığının şuuru ve rasyonalitesiyle. FETÖ’nün yurtdışında işlettiği okulların, bulunduğu ülke ile Türkiye arasındaki ilişki düzeyine bağlı olarak kapatılmasıyla birlikte oluşan boşlukları fazlasıyla doldurabilecek bir enerjinin, heyecanın Türkiye’de mevcut olduğuna şahit olmak insana ülke adına ciddi güven veriyor. Ürdün’de de Maarif Vakfı koordinatörü olarak, yüksek bir gönüllülük sergileyerek çalışan Ahmet Zeki Olaş’ı dinlerken bu güveni hissediyorsunuz.
Ürdün’e dil eğitimi için Türkiye’den yıllık ortalama iki bin öğrenci gidiyormuş. Ürdün halihazırda Arapça öğrenmek isteyenler için en elverişli merkezlerden biri. Ülke genel olarak eğitim seviyesi ve altyapısı Arap ülkeleriyle karşılaştırıldığında en iyi seviyede. Ancak buraya gelen Türk öğrencilerin kalabilecekleri uygun şartlar aileler için önemli bir sorundu. Uygun yurt veya kiralık ev bulmakla uğraştığı kadar eğitime konsantre olamamaktan şikayet edildiği sıkça görülüyordu. Şimdi bu sorun büyük ölçüde çözülmüş oluyor.
Ürdün Üniversitesi yakınında 2800 metrekarelik alana kurulan Maarif Öğrenci Yurdu 200 kişilik öğrenciye hizmet verebilecek mutfak, kafeterya, etüt salonları, kütüphane, revir ve diğer kullanım alanlarıyla temel yurt hizmetlerini sağlayabilecek imkan ve kapasitede oluşturulmuş. Aslında Nisan 2019’da resmi olarak faaliyete girmiş olan yurt, Haziran 2019’da öğrenci almaya başlamış. Halen 190 öğrenci yurtta ikamet ediyor bile.