Geçen her 5 dakikada bir çocuğun soykırımcı Siyonist çetenin bombalamaları altında parçalanarak can verdiği bir dünyada ilgilenilecek daha önemli bir konu olmasa gerek. Ama işin giderek daha acı veren boyutu, bir defa olduğunda bütün dünyayı ayağa kaldıracak, başka herhangi bir konuyla ilgilenmeyi askıya aldıracak boyutlarda kötülükler, insanlık suçları her gün her saatte işlendikçe hayatın bir rutini haline geliyor. Hastanelerin bombalanması, çocukların, yaşlıların, kadınları, sivillerin hedef alınarak, taammüden barbarca katledilmesi giderek olağanlaşıyor. Kahredici aşinalıklar, alışkanlıklar acıyla, vahşetle uğraşan yanlarımızı aşındırıyor, dünyada en olmayacak şeyleri dünyanın en olağan şeyleri olarak karşılamaya alıştırıyor bizi.
İsrail Hamas’ı yok etmek üzere giriştiği kudurmuş saldırıları her geçen gün çıtayı daha da yükselterek devam ettiriyor. Ona karşı bütün dünyada bir vicdan ayaklanması da her geçen gün daha da artarak devam ediyor. Ama bunların hiçbiri kudurmuş İsrail’i durdurmaya yetmiyor. Belki İsrail’e karşı, ilişkide olduğu dünya içinden en açık en yüksek seste eleştiriyi Türkiye yaptı şimdiye...