İsveç’te bazı teologlar veya filozoflar bir araya gelip Kur’an’ın kendilerine göre çelişkileri, vahiy olma iddiasının geçersizliği üzerine bir meydan okumada bulunsalar, Müslümanların söyleyeceği, söyleyebileceği hiçbir şey olmaz. Bilakis böyle bir meydan okumaya bizzat Kur’an davet ediyor. Kur’an’a inanan insanlar Kur’an’ın içeriğinin tartışılmasından, inanmayanların inanmama gerekçelerini her türlü ifade etmelerinden asla rahatsız olmazlar, olmamalılar.
“Getirin delillerinizi!” diye meydan okuyan bizzat Kur’an-ı Kerim. Aklınıza uymayan ne varsa, çelişki dediğiniz ne varsa, bu kitabın doğruyu söylemediği düşüncesine sizi götüren nedenler, fikirler ve argümanlar, ne varsa getirin, tartışalım. Bir Müslüman Kitab’ı tanıyarak inanmışsa, hakkıyla inanıyorsa, bu özgüvenle dopdoludur. Kur’an bir hitaptır, bir mektuptur, sadece Müslümanlara değil, bütün insanlara.
Tabii ki sadece muttakilere yol gösterir. Yani gayba iman eden, namazı dosdoğru kılan, Allah’ın verdiği rızıktan infak edenlere, Allah’ın bütün kitaplarına ve Ahiret günü iman edenlere. Yol gösterici bir hidayet kitabı olmadan önce bir uyarıcı mesajdır tabii....