İnsanlık tarihi kadar eski bir olaydır afet ve zaten insanın başına gelen bir durumdur. İnsan olmadan önce dünyada olup biten hadiseler başka türleri etkiliyordur. Dinozorlar nasıl bir afetin neticesinde yeryüzündeki hayatlarından çekilip gittiler bilmiyoruz ama mutlaka onlar açısından buna yol açan şey bir afet olmuştur. Yine de afet kavramını biz ancak insanla, dolayısıyla insanlık tarihiyle bir arada düşünebiliyoruz. Böyle yapınca ilk gördüğümüz şey tarih boyunca afetin insan toplumlarının da ayrılmaz bir parçası olduğu.
Üç Aylık Düşünce, Siyaset ve Sosyal Bilim dergisi Tezkire’nin bundan bir önceki sayısı “Afetler Çağında Sosyolojiyi Yardıma Çağırmak” başlığı altında çıkmış. Bu başlığa ilk baktığımda ilk tepkim, bu çağın afet açısından nasıl bir farkı olduğunu düşünmek oldu. Madem afet insanlık tarihi kadar eski, bugün karşı karşıya kaldığımız afetlerin nasıl bir farkı var?
Deprem, sel, tsunami, yangınlar, volkan patlamaları, hortum, salgın hastalıklar doğal afetler olarak, insanın hiç beklemediği anlarda, sürgit hayatının tam ortasına dalıp düzenini altüst eden olaylar olmuştur. Ama bir de...